4 Haziran 2010 Cuma


küçük bir sokakta raslantı umuyorum yine

yürüyorum duvarları yakarak

tenha aydınlıkta bir devlet var kutudan

yine o aynı yerde

sanki ordan çıkmış dünyaya

severim aslında

çocukluğumun sesini çalan o ihtiyarı

yine çok acısı olmalı yine çok sızmış yine çok hayatsız

titreyen bakışları yine acı bir senfoniyle soluklanıyor yine

elbiseleri birçok ölüm şekli gibi sade yine

birçok -dünyaya- -küçük gelen- insan gibi olmamış aksak bir ihtiyar o

severim ama yinede

ayak bileklerine kadar dolu kesikleri

kangrenle sevişen vücudu

ona ait en azından

bir fahişe iniyor arabadan

gülümsüyor

uzuyor bacakları mutsuz

bir adımda geçiyor sokağı

oturuyorum

sanki yıllardır yürüyor gibi yorgun

uyuyarak uyanıyorum kendi kayboluşumdan

kimse yok bu tenha aydınlıkta yine tek başımayım

tek sahip olduğum son şans iğnem

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder